Rize çıkışlı butik turlarımızda, Karadeniz’in yeşilinden Batum’un mavisine uzanan unutulmaz bir rota sizi bekliyor.
Doğu Karadeniz’in mistik yaylalarını, Gürcistan’ın renkli şehirlerini ve Karagöl’ün huzurlu atmosferini tek turda keşfedin. 🌄
Bu özel Yeşilden Maviye: Karadeniz ve Batum Turu, doğa, kültür, macera ve şehir keşfini aynı rotada buluşturuyor.
Uzungöl’den Pokut’a, Gito’dan Batum Bulvarı’na… Beş günde iki ülke, sayısız anı!
🚌 Küçük gruplar, yerel rehber, sürprizsiz fiyat garantisi.
Her şey dahil, gönlünüz rahat. 💚
✅ Küçük Grup Konforu: Maksimum 12 kişilik butik gruplar. Kalabalık yok, samimiyet bol.
✅ Her Şey Dahil: Geziler, aktiviteler, transferler, konaklama… Ekstra ücret yok.
✅ Yerelin Rehberliği: Karadeniz’i Karadenizli’den dinleyin.
✅ Otantik Konaklama: Köy evleri, yayla konakları ve butik otellerde mis kokulu bir uyku.
✅ Sınır Ötesi Deneyim: Tek turda hem Türkiye’nin hem Gürcistan’ın güzellikleri.
🏔️ Yaylalar: Pokut, Sal, Gito, Elevit — bulutların üzerinde yürüyüş keyfi.
🌊 Doğa & Macera: Fırtına Deresi’nde zipline ve rafting, Gito’da yıldızlı gece manzarası.
🏰 Tarih & Kültür: Zilkale, Şenyuva Köyü, tarihi kemer köprüler ve Rize çay kültürü.
💦 Şelaleler & Göller: Palovit Şelalesi, Borçka Karagöl ve Muratlı Barajı manzaraları.
🍽️ Yöresel Lezzetler: Muhlama, mısır ekmeği, taze çay ve Karadeniz’in efsanevi kahvaltıları.
🎭 Batum Deneyimi: Avrupa Meydanı, Ali & Nino Heykeli, Alfabe Kulesi, Miracle Park ve sahil yürüyüşü.
🕊️ Kültürel Dokunuş: Horon, tulum, çay toplama etkinliği — görmekle kalmayın, yaşayın!
• 🕘 Hareket: 09:30 Rize Havalimanı
• 🕕 Bitiş: 18:30 Rize Havalimanı (20:00 ve sonrası uçuşlar uygundur)
• 🏡 Konaklama: Çayeli, Gito Yaylası, Çamlıhemşin, Batum merkez otelleri
• 💸 Ücret: Single farkı 6.500 TL | Çocuk (3–10 yaş) 21.500 TL
• 📆 Tur Süresi: 4 Gece 5 Gün
•👨👩👧 Katılımcı Bilgilendirmesi
•👶 0–2 Yaş Ücretsiz Bebek: 3 yaşına kadar olan bebekler ücretsizdir; ancak turun bebekler için uygunluğuna dair teyit alınması gerekir. Bebeklere ayrı yatak verilmez.
•🧒 3–8 Yaş Çocuk İndirimi: Her ailede bir çocuk için indirim uygulanır. İndirimli çocuk, ebeveyniyle aynı odada konaklar.
Karadeniz’in yemyeşil vadilerinden Batum’un sahil ışıklarına uzanan bu tur, sadece bir gezi değil; bir hikâyenin parçası.
Yaylalarda sisin içinde yürürken, Batum’da palmiye altında kahvenizi yudumlayacaksınız.
Horon, tulum, doğa ve deniz… Hepsi tek bir rotada!
📅 2026 Karadeniz & Batum Turu erken rezervasyon fırsatlarını kaçırmayın.
Küçük gruplar hızla doluyor — yerinizi hemen ayırtın, Karadeniz’in kalbinde buluşalım. 🌿✨
⚠️ Gürcistan geçişlerinde kimlik ve belge kuralları zorunludur. Lütfen dikkatle okuyunuz:
Çaykara At Çiftliği, Uzungöl, Seyir Terası, Çeçeva Çay Bahçesi ve Rize Çay Çarşısı
Sabah, Karadeniz’in nemli ama taptaze havasıyla karşılıyorsunuz. Uçağınız bulutların arasından süzülürken aşağıda uzanan çay tarlaları ve dağların sisli silüeti, “Hoş geldin!” der gibi.
Rize veya Trabzon Havalimanı’nda sizi karşılıyoruz. İlk selamlar, ilk tebessümler ve sıcacık bir Karadeniz çayıyla serüven başlıyor.
İlk durağımız Çaykara At Çiftliği.
Doğanın içinde atlarla yapılan kısa bir gezinti, Karadeniz’in dingin enerjisini hissetmenin en güzel yolu.
Atların ayak sesleri, derenin şırıltısına karışıyor; şehirde unuttuğumuz huzur burada yeniden canlanıyor. 🐎
Ardından, rotamız Karadeniz’in incisi Uzungöl.
Ahşap evler, sislerin arasından beliren minareler, gölün çevresinde yürüyen insanlar…
Burada verilen serbest zamanda göl çevresinde yürüyüş yapabilir, o ünlü manzarayı kare kare fotoğraflayabilirsiniz. 📸
Biraz yükseğe çıkıyoruz — Uzungöl Seyir Terası.
Ayaklarınızın altındaki manzara kartpostal gibi… Göl, orman ve gökyüzü tek bir renge karışıyor.
Sessizliği sadece rüzgar bozuyor, o da sanki “iyi ki geldin” diyor.
Öğleden sonra, çayın kalbine gidiyoruz: Çeçeva Çay Bahçesi.
Burada çayın kokusunu, emeğini, hikayesini hissediyorsunuz.
Kadınlar renkli başörtüleriyle çay toplarken siz de doğanın ritmini izliyorsunuz.
Bu manzara, Karadeniz’in ruhunun tam kendisi. 🍃
Son durağımız Rize Çay Çarşısı.
Burada çayın yüzlerce tonunu tadabilir, sevdiklerinize minik hediyeliklerle bu deneyimi taşıyabilirsiniz.
Akşam olduğunda, Çayeli’ndeki köy evimize geçiyoruz.
Ahşap duvarların arasında, dışarıda hafif bir yağmur sesi ve içeride taze çay kokusu…
Soba başında içilen son bardak çayla günün hikayesi tamamlanıyor.
Karadeniz’in ilk gecesi, ruhunuzu dinlendirmeye geliyor. 🌙
📍 Konaklama: Vera Köy Evi, Çayeli (Ortak Duş / WC)
🕘 Tur Başlangıç Saatleri:
09:30 Rize Havalimanı
11:00 Trabzon Havalimanı
Fırtına Deresi, Zipline & Salıncak, Çamlıhemşin, Zilkale, Şimşir Ormanları, Palovit Şelalesi, Elevit Yaylası, Badara Yaylası ve Gito Yaylası
Yeni bir sabah, Karadeniz’in o meşhur yağmur kokusuyla başlıyor.
Kuş sesleri, dağların arasından yükselen sis ve uzaktan gelen derenin sesi…
Bugün doğayla sadece göz göze değil, kalp kalbe olacağız. 💚
Kahvaltının ardından, heyecan dolu ilk durağımız Fırtına Deresi.
Burası Karadeniz’in adrenalin merkezi!
Cesaretini toplayanlar için zipline ve dev salıncak deneyimi sizi bekliyor.
Kendinizi yeşilin ortasında, derenin üzerinden süzülürken buluyorsunuz — kalbiniz biraz hızlı atıyor ama manzara her şeye değer!
Ardından, tarih kokan bir durak: Zilkale.
Sarp bir tepenin üzerinde, sislerin arasında dimdik ayakta duran bu kale, yüzyıllardır Karadeniz’in sessiz bekçisi.
Kaleye çıkan taş merdivenlerde her adımda tarihin yankısını duyuyorsunuz.
Manzaraya baktığınızda, derin vadiler ve yeşilin bin bir tonu... İşte “Doğu Karadeniz Turu” denince akla gelen o sahne tam da bu!
Rotamız şimdi büyüleyici bir doğa mucizesine: Şimşir Ormanları.
Nemli hava, yosunlu ağaçlar, ışığın yeşil yapraklardan süzülüşü…
Burası öyle bir yer ki, kendinizi bir masalın içinde hissediyorsunuz.
Her nefeste doğa sizi biraz daha içine çekiyor.
Kısa bir yürüyüşün ardından, Karadeniz’in en güçlü sesine ulaşıyoruz: Palovit Şelalesi!
Suyun dev bir perde gibi düştüğü bu noktada durup sadece dinliyorsunuz…
Doğanın ritmi, kalbinizin ritmiyle aynı atıyor. 🌊
Yayla yolculuğumuz burada başlıyor!
Elevit Yaylası’nda taş evlerin ve dere kenarındaki çocuk seslerinin arasından geçiyoruz.
Biraz ileride Badara Yaylası’nda kısa bir mola veriyoruz — burada bir çay, bir fotoğraf ve bolca huzur.
Günün finali ise nefes kesici: Gito Yaylası.
Dağların zirvesinde, bulutların üzerinde konaklayacağımız bu yer adeta bir rüya.
Güneş yavaş yavaş batarken, gökyüzü turuncuya dönüyor, sis dağların arasından dans ediyor.
Gece olduğunda yıldızlar öylesine yakın ki, elinizi uzatsanız dokunacak gibisiniz.
Bir fincan sıcak çay, yıldızların sessizliği ve Karadeniz’in büyüsü… İşte gerçek huzur bu. 🌌
📍 Konaklama: Gito Konak (Ortak Duş/WC) veya Gito Yaylası Butik Oteller
Şenyuva Köyü (Çinçiva), Sevdaluk Köprüsü, Pokut Yaylası, Sal Yaylası, Ayder Yaylası, Huser Yaylası, Gün Batımı ve Salıncak.
Yeni bir gün, yeni bir masal başlıyor.
Sabah pencereden dışarı baktığınızda bulutlar yaylayla aynı hizada;
her yer bembeyaz bir sessizliğe bürünmüş. Karadeniz bugün bir tablo gibi… 🌫️
Kahvaltının ardından yola çıkıyoruz. İlk durağımız Şenyuva Köyü (Çinçiva).
Taş evleri, dar sokakları ve tarihi kemer köprüleriyle bu köy, Karadeniz’in yaşayan bir müzesi gibi.
Fırtına Deresi’nin sesi eşliğinde yürürken, yüzlerce yıl öncesine gidiyorsunuz.
Bir yanda doğa, bir yanda tarih — burası Karadeniz’in kalbi. ❤️
Ardından, rotamız bulutların üstüne doğru: Pokut Yaylası.
Yol boyunca sisin arasından süzülen ışık, ağaçların üzerindeki çiy damlaları…
Pokut’a vardığınızda karşınızda açılan manzara nefesinizi kesiyor.
Ahşap evler sisin içinden beliriyor, rüzgar çiçek kokusunu getiriyor.
Bir kahve alıp o manzaraya karşı oturuyorsunuz ve düşünüyorsunuz:
“Zaman burada neden daha yavaş akıyor?”
Bir adım ötesi: Sal Yaylası.
Pokut’un hemen yanında, aynı gökyüzünün farklı bir rengi gibi.
Burada sisin içinde yürümek, adeta bulutların üzerinde dans etmek gibi.
Fotoğraf makinenizi bırakın, çünkü burası sadece yaşanır. 🌤️
Öğleden sonra kısa bir mola için Ayder Yaylası’na geçiyoruz.
Şifalı suları, yemyeşil ormanları ve yöresel ürünleriyle ünlü bu yer, Karadeniz’in yüzü kadar yumuşak.
Dilerseniz yürüyüş yapabilir, küçük pazar tezgâhlarında el yapımı reçellerden tadabilirsiniz.
Ve günün finali: Huser Yaylası.
Buraya vardığımızda güneş batmak üzeredir.
Gökyüzü pembeye döner, sis dağların arasına saklanır, bulutlar altınızda bir deniz gibi uzanır.
Dev salıncakta bulutların üzerinden süzülürken rüzgar yüzünüze çarpar…
O an, tüm yolculuğun anlamı gözlerinizin önünde belirir:
Akşam konaklama için Çamlıhemşin / Ardeşen otellerine geçiyoruz.
Yayla havasının serinliği, akşamın sessizliği ve yıldızlı gökyüzüyle günü huzurla kapatıyoruz.
📍 Konaklama: Çamlıhemşin / Ardeşen Otelleri
Hopa, Borçka, Muratlı Barajı, Karagöl, Sarp Sınır Kapısı, Batum ve Saint Andrew Heykeli & Şelalesi
Sabah Karadeniz’in serin rüzgarı yine saçlarımızda…
Bugün sadece yeni yerler değil, yeni bir ülke keşfedeceğiz. 🌍
Ama ilk önce Çamlıhemşin'de yöresel ürünler satan küçük dükkanlarda duruyoruz. El yapımı hediyelikler, taze çaylar, reçeller, mısır ekmekleri… Her biri bu yolculuğun küçük bir hatırası.
Kahvaltının ardından, bir kez daha maceraya davet eden Fırtına Deresi’ne gidiyoruz.
Coşkun sular, üzerinizde sıçrayan serin damlalar, kalbinizin hızla atışı…
Kaskınızı takıyor, küreğinizi elinize alıyor ve kendinizi suyun ritmine bırakıyorsunuz.
Bu, sadece bir rafting deneyimi değil — doğayla bütünleştiğiniz, kendinizi yeniden keşfettiğiniz bir an.
Adrenalini doyamayanlar için sırada ATV turu!
Dağ yollarında, orman patikalarında ilerlerken rüzgar yüzünüze çarpıyor, her virajda bir manzara daha açılıyor.
Toprağın kokusunu, özgürlüğün hissini iliklerinize kadar duyuyorsunuz. 🌲
Ardından Hopa’ya doğru yola çıkıyoruz.
Sahil boyunca ilerlerken deniz bir yanımızda, yeşil dağlar diğer yanımızda…
Kısa bir yürüyüşle Hopa’nın sahilinde dalgaların sesini dinliyoruz.
Bu küçük kasaba, Karadeniz’in hırçın ama samimi yüzünü en güzel şekilde gösteriyor.
Rotamız şimdi Borçka yönünde uzanıyor.
Ve işte karşımızda: Karagöl.
Ormanın içinden kıvrıla kıvrıla giden bir yoldan ulaşıyoruz buraya.
Gölü ilk gördüğünüz an, zaman duruyor gibi.
Suyun yüzeyinde yansıyan ağaçlar, çevrede yankılanan kuş sesleri, o derin sessizlik…
Biraz yürüyüş, biraz fotoğraf, biraz sadece durup o anı yaşamak. 🍃
Yola devam ediyoruz ve kısa bir mola için Muratlı Barajı’na uğruyoruz.
Suyun üzerindeki yansımalar ve çevresini saran dağlar, mükemmel kareler sunuyor.
Öğle saatlerinde Sarp Sınır Kapısı’na ulaşıyoruz.
Pasaport işlemlerimizi tamamlıyor, Türkiye’den Gürcistan’a adım atıyoruz! 🇬🇪
Sınırın öte tarafında yepyeni bir atmosfer, farklı diller, farklı renkler… ama Karadeniz’in rüzgarı aynı.
İlk durağımız Saint Andrew Heykeli ve Şelalesi.
Aziz Andrew’un hikayesini dinliyor, ardından şelalenin serinliğinde bir nefes alıyoruz.
Doğa burada da Karadeniz kadar cömert ve etkileyici.
Ardından Batum’a giriş yapıyoruz.
Geniş bulvarlar, palmiyeler, modern mimari ve rengarenk binalar…
Şehirde Avrupa ile Karadeniz kültürü yan yana yürüyor sanki.
Akşamüstü ışıkları şehre vururken, Batum altın gibi parlıyor.
Otele yerleştikten sonra isteyen misafirlerimiz için akşam Batum keşfi serbest zamanı!
Sahilde yürüyüş, kordon boyunca bisiklet turu ya da şehirdeki kafe ve restoranlarda Gürcü müzikleri eşliğinde keyifli bir akşam…
Batum, geceleri de ayrı bir büyüye sahip. 🌆
📍 Konaklama: La Quinta by Wyndham, Black Sea Batumi, Four Season Hotel vb.
Avrupa Meydanı & Medea Heykeli, Batum Drama Tiyatrosu, Neptün Heykeli, Batum Bulvarı, Batum Sütunları, Miracle Park, Ali ve Nino Heykeli, Chacha Tower, Alfabe Kulesi, Batum Piazza Meydanı, St. Nicholas Kilisesi, Orta Cami ve Sarp Sınır Kapısı
Sabah, Batum’un sahilinden gelen dalga sesiyle uyanıyoruz.
Pencereden baktığınızda palmiyeler, rengarenk binalar ve mavi deniz…
Bugün şehirle vedalaşacağız ama anılar kalacak. 🇬🇪
Kahvaltıdan sonra şehrin kalbine doğru ilerliyoruz: Avrupa Meydanı.
Ortasında görkemli Medea Heykeli yükseliyor; efsanelerle dolu bir hikâye anlatıyor.
Altın Post mitine ilham veren Medea’nın parlayan heykeli, Batum’un zarif ruhunu temsil ediyor.
Burada bir fotoğraf çekmeden geçmek neredeyse imkânsız. 📸
Meydanın hemen çevresinde Batum Drama Tiyatrosu ve Neptün Heykeli var.
Roma esintili mimarisiyle Neptün, elinde denizin kudretini taşırken sanki Karadeniz’in ruhunu simgeliyor.
Biraz yürüdükten sonra sahil boyunca uzanan o meşhur Batum Bulvarı’na geliyoruz.
Palmiye ağaçları, bisiklet yolları ve deniz kıyısında oturup kahve yudumlayan insanlar…
Gürcistan’ın modern yüzüyle tanıştığınız bu yerde, Karadeniz bir kez daha büyülüyor.
Yol üzerindeki Batum Sütunları antik Yunan mimarisini andırıyor;
her biri geçmişin estetiğini bugünün enerjisiyle buluşturuyor.
Ardından şehrin en ikonik noktalarına geçiyoruz:
✨ Miracle Park (Mucize Parkı) — modern Batum’un kalbi.
Burada bir sembol, bir aşk hikayesi, bir efsane sizi bekliyor:
❤️ Ali ve Nino Heykeli.
Gürcü prensesi Nino ile Azerbaycanlı Ali’nin efsanevi aşkı, iki metal figürün birleşip ayrıldığı o büyülü heykelde can buluyor.
Heykelin yavaş hareketlerini izlerken, şehir bir anda sessizleşiyor — aşkın evrensel dili konuşuyor.
Hemen yanında Alfabe Kulesi gökyüzüne uzanıyor.
Gürcü alfabesinin harfleriyle süslenmiş bu kule, hem kültürel bir simge hem de modern Batum’un en dikkat çekici yapılarından biri.
Biraz ileride Piazza Meydanı bizi karşılıyor.
Mozikleri, müzikleri ve kafe kokularıyla dolu bu meydan, adeta küçük bir Avrupa şehri havasında.
Burada kısa bir kahve molası veriyoruz; son yudumlar Gürcü melodileriyle karışıyor. ☕
Yakınında bulunan St. Nicholas Kilisesi ve Osmanlı mirası Orta Cami,
bu şehrin geçmişle bugün arasındaki dengeyi nasıl kurduğunu gösteriyor.
Bir yanda çan sesleri, diğer yanda ezan… Batum, farklılıkların uyumla dans ettiği bir şehir.
Ve artık geri dönüş zamanı…
Sarp Sınır Kapısı’na doğru ilerliyoruz.
Arkamızda Batum’un ışıkları, önümüzde Karadeniz’in sonsuz maviliği.
Bir yanda Gürcistan’a veda, diğer yanda Türkiye’nin selamı.
🛫 Turumuz burada sona eriyor.
Bir haftaya sığan onlarca renk, yüzlerce fotoğraf ve binlerce anı…
Artık biliyoruz ki, Karadeniz ve Batum sadece bir rota değil — bir duygu, bir hatıra, bir hikâye. 🌿✨
📍 Tur Bitiş Saati ve Yeri: 18:30 – Rize Havalimanı
✈️ Dönüş İçin Uygun Uçuşlar: 20:00 ve sonrası